Yönder Okulları Bornova Kampüsü, düzenlenen törenle hizmete girdi.
Açılışa YÖNDER Okulları kurucularından Prof.Dr. Üstün DÖKMEN, Yönder Okulları kurucularından Uzm.Klinik Psikolog ve Yazar Süleyman HECEBİL, Yönder Okulları Genel Müdürü Adem FİDAN, Yönder Okulları Bornova Koleji Kurucu Temsilcisi Serdar EROL, Yönder Okulları Genel Müdürlük yetkilileri, İzmir Bornova ilçesinde görev yapan okul müdürleri kampüs yöneticileri, öğretmenler ve veliler katıldı.
Yönder Okulları Genel Müdürü Adem FİDAN, Yönder diplomasının tüm dünyada geçerli olacağını belirterek, “Öğretmenlerimizin önderliğinde çocuklarımızın meraklarını anaokuldan üniversiteye kadar hep taze tutan zengin içerikler hazırlamak istiyoruz. Yönder diplomasının tüm dünyada bir karşılığı olacak. Yönder diplomasının dünyanın çok farklı 550 üniversitesinde herhangi bir akreditasyona gerek olmadan bir geçerliliği olacak. Serdar Hocam ile birlikte çok güzel ve kaliteli çalışmalar yapacağız” dedi.
Yönder Okulları Bornova Kampüsü Kurucusu Serdar EROL, şu bilgileri verdi, “Hayatını eğitime ve bilime adamış kurucuların engin bilgi deneyimi ve vizyonu ile sağlam temeller üzerine inşa edilmiş Yönder Okullarının özgün eğitim yaklaşımı ile çocuklarımızın geleceğinde fark yaratacağımıza inanıyoruz. Akademik başarının yanı sıra sosyal, duygusal ve bedensel gelişimin bir bütün olarak ele alındığında bu eğitim anlayışında Prof.Dr. Üstün DÖKMEN ve Uzm.Klinik Psikolog ve Yazar Süleyman HECEBİL’in yön göstericiliği ile İzmir’de eğitimin yönderi olacağına inancımız tamdır”
Okullar Çocukların Kendilerini Keşfettiği Yerdir
Yönder Kurucularından Uzm.Klinik Psikolog ve Yazar Süleyman HECEBİL ise konuşmasında şunları söyledi, “Okul çocuğun merak, deneyim ve sevgi ve onay ihtiyacının karşılandığı yerlerdir. İlköğretim ve lisede çocuklarımızın dört temel ihtiyacı var. Bunlar, merak, deneyim, sevgi ve onaydır. Çocuk işler yolunda gitmediyse aileden sonra ikinci bir şans öğretmen veya okuldur. Okul çocuğun kendini keşfettiği yerdir, çocuklar yaşadıkları deneyimlerle, derste aldığı bilgilerler, laboratuvarda, spor sahasında yaşadıkları deneyimler kendilerini keşfettiği faaliyetlerdir”
Prof.Dr. Üstün DÖKMEN’den Türkçe Uyarısı
Türkçenin doğru kullanımının çok önemli olduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Üstün DÖKMEN, şöyle devam etti, “Bir insanın tabiiyeti önemlidir. Bizim tabiyetimiz Türkiye Cumhuriyeti (TC) bu yüzden tabelamız da Türkçe olmalıdır. Türkçe yazmaktan çekinen, utanan bir millet haline geldik. Ankara’da büyük bir iş hanı var 20- 30 kat bir site, etrafı apartman, şimdi o yerin sahibi İngilizce bilmez, müteahhit bilmez, inşaatçı bilmez, mimar bilmez, oturanların yüzde 90’ı bilmez, yönetici ve kapıcı ingilizce bilmez ama sitenin adı İngilizce ! ‘Türkçe yazarsak kalitemiz düşer, ben orada oturamam’ deniyor. Türkiye’deki sitelerin ve AVM’lerin %90’ının ismi Türkçe değil. Anneannesine saygısı olan anadiline de saygı duyar. Bizim ana dilimiz Türkçe. Çocuklarımız Türkçe metin okuyacaklar. Çocuklar sınava hazırlanırken en önemlisi bir paragrafı okuyup anlayacak, soruyu ondan sonra çözecek ama daha metni okuyamıyor. O zaman roman okuyacak. Bu konuda araştırmalar var, internette bir çocuk sürekli birşey okuduğu zaman okuma becerisi zayıflıyor, instagramda bir kelime yazı var çocuk habire aşağıya kayıyor, o kayıyor bizim de hayatımız kayıyor. İnternet hızlı görme becerisini geliştiriyor, yarım saniye baksan instagramı anlıyorsun. Ama okuyup sindirerek ana dilini kavrama becerisini kavrayamıyorsun”
Yorumlar